26 Mart 2013 Salı

Gençlik ve Gelecek


Meslek liselerinde meslek öğrenimi

Neden meslek eğitimi?
Eğitim istedikleri düzeyde mi?
Naıl olmasını isterlerdi?
Kendilerini meslek eğitimine yönlendiren oldu mu?
Gençler diledikleri yüksek öğrenim kurumuna devam edebiliyor mu?
Meslek eğitimi alan gençlerin yüksek öğrenime devam etme eğilimi nedir?
Özellikle tercih edilen bölümler var mı?
Geleceklerini nerede görüyorlar?
Türkiye’de yeterince iş olanağı bulabileceklerini düşünüyorlar mı?

Merve Kiraz
Elvankent İMKB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Öğrencisi

Yayından:

"Ben Elvankent İMKB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nde bilgisayar bölümünde okuyorum.
Web tasarım dalında 12. sınıf öğrencisiyim.

Ailem okul tercihi konusunda bana sen bilirsin dediler. Abim düz liseye gitmemi önerdi ama ben meslek liseni, bilgisayar okumayı çok istedim.

Şu an ki aklım olsa kesinlikle düz liseye giderdim. Çünkü bilgisayar bölümünde kodlar filan bizi çok yordu.

Düz lisede bizde görülen derslerin daha fazlası görülüyor. Dersler üniversite sınavına daha yönelik oluyor.

Düz liseye gitmiş olsaydık üniversite sınavı için daha hazır durumda olurduk.

Bilgisayar sadece görüntüden ibaret değil. Bilgisayarın arka planı da var. Biz okulda bunu öğrendik.

Sadece oyun oynamak, sitelerde gezmek değil bilgisayar.

Üniversiteye gitmeyi kesinlikle düşünüyorum ancak liseye başladığımda olur da üniversite okuyamazsam en azından elimde bir belgem olur düşüncesi vardı kafamda.

Meslek lisesini tercih etmemde bu da etkili oldu diyebilirim."

Merve Aksüt
Elvankent İMKB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Öğrencisi

Yayından:

"Ben Elvankent İMKB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesinde bilgisayar bölümünde okuyorum.
Web tasarım dalında 12. sınıf öğrencisiyim.

Küçüklüğümden beri bilgisayara merakım vardı benim. Bilgisayar üzerine çalışmak istiyordum.

Annem de madem bilgisayarı bu kadar çok istiyorsun meslek lisesine git dedi.
Bana da mantıklı geldi açıkçası.
Okul seçimi konusunda ailem tercihi bana bıraktı.
Bu senin hayatın. Hangi işi severek isteyerek yapacaksan o mesleğe yönel dediler.

Meslek lisesine gittim ama pişman oldum. Keşke düz liseye gitseydim dedim.

Hep bilgisayar üzerine çalışıyorduk biz.
Dene yanıl yöntemi. Sen yap, sen yanıl, sen öğren.
11. sınıf çok yoğundu. web tasarımı, grafik animasyon, veri tabanı dersleri görüyorduk.
Bölümümüz web tasarımı olduğu için en çok web tasarımı dersi alıyorduk.

Aslında bizim bölümümüz de çok güzel bir bölüm.

Gerçekten kendini bu bölümde geliştirebilecek arkadaşlar varsa bu bölümü tercih etmeliler.

Lise sonunda iş yeri açma belgesi alıyoruz. Mezun olan kişiler isterlerse kendi iş yerlerini açabilirler, isterlerse 2 senelik dikey geçiş haklarını kullanabilirler.

Kendilerini geliştirip web sayfası tasarlayıp firmalara satabilirler.
Bu işlerde ciddi kazançlar var."


Prof. Dr. Hayriye Erbaş 
Program danışmanı
Ankara Üniversitesi
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi
Sosyoloji Bölümü Başkanı
Soldan sağa: Merve Aksüt, Merve Kiraz, Hayriye Erbaş, Funda Erdoğan 
TRT Türkiye'nin Sesi Stüdyosu'nda

















Yayını dinleyin:

1. Bölüm Süre: 23'36"
2. Bölüm Süre: 22'39"
Yayının tamamı Süre: 50'05"

25 Mart 2013 Pazartesi

Gençlik ve Gelecek - 25 Mart 2013


Almanya’da göç kökenli yüksek öğrenim gençliği

Almanya’da yüksek öğrenime devam edebilmek için hangi aşamalardan geçmek gerekiyor?
Eğitimin maliyeti nedir? Kim karşılıyor?
Sistem gençlerin diledikleri yüksek öğrenim kurumuna devam etmesine izin veriyor mu?
Dilin bir engel olmadığı durumlarda kökenlerinden dolayı herhangi bir engelle karşılaşıyorlar mı?
Göç kökenli gençliğin yüksek öğrenime devam etme eğilimi nedir?
Özellikle tercih edilen bölümler var mı?
Göç kökenli gençlik geleceğini nerede görüyor?
Almanya’da yeterince iş olanağı bulabileceklerini düşünüyorlar mı?

Caner Kurt/Almanya
Selin Aksoy, Caner Kurt, Prof. Dr. Hayriye Erbaş
ve Sunucu İpek Erdem
TRT TSR Stüdyosunda canlı yayında
Hamburg Üniversitesi
Hukuk Fakültesi öğrencisi

Selin Aksoy/ Almanya
Dresden Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğrencisi

Prof. Dr. Hayriye Erbaş 
Program danışmanı
Ankara Üniversitesi
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi
Sosyoloji Bölümü Başkanı

Caner Kurt:
Yayından:
"Almanya'nın Hamburg kentinde yaşıyorum. Hukuk fakültesi 4. sınıf öğrencisiyim. Almanya Büyük Elçiliğinde staj görmek için Türkiye'ye geldim.

Burada staj yapmak için Dış İşleri Bakanlığına müracaatta bulunuyorsunuz. Onlar da kontenjana uyuyor mu, belirli kriterlere sahipler mi diye bakıyorlar ve ona göre karar veriyorlar.
Daha sonra uygun bölüme tayin ediyorlar.

Ben daha önce Ankara'ya gelmiştim. Bir dönem Bilkent Üniversitesinde okumuştum. Ankara'yı beğenmiştim. O yüzden Ankara'ya gelmeyi, Ankara'da staj yapmayı çok istiyordum.

Biz 5 kardeşiz. Ben en küçükleriyim. Ailede herkes okudu. Ablam avukat. Ondan bildiklerim gördüklerim hoşuma gitti ve bende hukuk okumaya karar verdim.
Babam üzerimizde çok durdu. Üniversite okumamızı istedi hep. 
Ben şanslıydım ama arkadaş çevremde okumanın zor olduğunu görüyordum.
Selin Aksoy, Caner Kurt
Okulda pek başarılı olamayan arkadaşlara meslek yapmaları öneriliyor. Gençlerin üzerinde durulmayınca onlarda okuldan çıkıp, meslek sahibi olup, bir an önce para kazanmak istiyorlar.
Bu da ilerde yüksek mertebeye gelmekte zorluk yaşatıyor onlara.
Üniversite okumanın ilerisi için faydalı olacağını düşünüyorum. Bu konuda ailelere büyük görev düşüyor. Gençlerin üzerinde durmaları gerekiyor."


Selin Aksoy:
Yayından:
"Almanya'nın Dresden kentinde okuyorum. Frankfurt'da doğdum büyüdüm. Türkiye'ye gelme sebebim Almanya Büyük Elçiliğinde staj yapmak.

Dış İşleri Bakanlığına başvurup 9 tercihte bulunabiliyorsun. Dünyanın her tarafındaki Almanya Büyük Elçiliğine başvuru yapabiliyorsun.
Tercihlerde sıralama olmuyor. Tercihlerin hepsi eş değerli. Ancak biz Türk kökenli olduğumuz için burada olmamız tesadüf değil bence.

Söz konusu zorluk ise ben asla zorluk yaşadığımı zannetmiyorum. 
Babam Almanya'ya üniversite okumaya gelmişti. Ailem önümü açık tutmaya çalıştı her zaman.
Benim dönemimde 13 yıl sürüyordu lise. 13 yıl okumak şarttı. Bu 13 yılı bitirdikten sonra üniversite okumam tavsiye edildi.
Her zaman okulun çok önemli olduğu bana söylendi. Bende aynı şeyi düşünüyorum ve tercihimde bu yönde zaten.
Ben 1.sınıftan 13. sınıfa kadar öğretmenlerimin bana yap dediğini yaptım. Bunları başarmamın, buralara gelmemin sebebi de bana yap denileni yapmam diyebilirim.
10. sınıftan ayrılıp bir meslek edinmek hiç aklıma bile gelmedi açıkçası.
Benim aklımda üniversite vardı ve okula da hep severek gittim."

Programı Dinle:
1. Bölüm: Süre: 23'15" 
2. Bölüm: Süre: 22'22"
Programın Tamamı: Süre: 51'

18 Mart 2013 Pazartesi

Gençlik ve Gelecek - 18 Mart 2013



Albert Kimariyo (Tanzanya), Farzad Nofouzi (İran), 
Yanghee Lee (Kore), 
Prof. Dr. Hayriye Erbaş, İpek Erdem 
TRT Türkiye'nin Sesi Stüdyosunda
Türkiye'de yabancı öğrenci olmak

Yurtdışından Türkiye’ye öğrenci olarak nasıl geldiler?
Öğrenci vizesi almakta güçlük yaşadılar mı?
Oturma izni ile ilgili karşılaştıkları güçlükler
Nerede konaklıyorlar, kendilerine bu konuda yardımcı olan bir birim var mı?
Sağlık sigortaları var mı?
Eğitim öğretim dilinin Türkçe olması sizin için sıkıntı yaratıyor mu?
Türkiye’deki eğitimin size maliyeti nedir?
Türkiye’de bir üniversitede eğitim almanın sizin açınızdan artı ve eksileri nelerdir?


Prof. Dr. Hayriye Erbaş 
Program danışmanı
Ankara Üniversitesi
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi
Sosyoloji Bölümü Başkanı

Yanghee Lee
Yanghee Lee (Kore) 
Ankara Üniversitesi, 
DTCF Dilbilim Bölümü, Doktora Öğrencisi

"Yayından:

Benim Türkiye'ye geleli 1 sene oldu. Ben Kore'de Türkçe lisans eğitimi aldım.
Sonrasında Türkiye'ye geldim. Kendi imkanlarımla buradayım.

Türkiye'de kültürel açıdan bir sıkıntı yaşamadım.
Burada insanlar çok sıcak kanlı, yardım sever ve saygılı.
Vize sorunlarım oldu.
Buraya gelince öğrenci evleri için başvuru yaptım.
Başvuru süreci 1,5 ay sürdü. 
Başvuru süresinde buradaki arkadaşlarımda kaldım.
Daha sonra bir öğrenci evi boşaldı ve oraya yerleştim, Şuan da memnuniyetle kalıyorum.

Ben Türkçe lisans mezunu olduğum için bilimsel hazırlık gerekmedi.
Ama dersinde bir eksiğin olduğunda hocalarla arkadaşlarla çalışabiliyorsunuz.
Türkçe okudukça çok güzel ve çekici geliyor ama çok zor bir dil olduğunu düşünüyorum ben.
İyi bir iletişim kurabilmek çok zor."


Farzad Nofouzi, (İran)
Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, 
Tarla Bitkileri Bölümü Doktra Öğrencisi 

Yayından:
"Ben 2009 yılında arkadaşım aracılığıyla Türkiye'ye geldim. Arkadaşım burada okuyordu.
Benimde yurt dışında okuma merakım vardı. Arkadaşımdan bilgiler aldım, getirmem gereken belgeleri öğrendim.
Kendi imkanlarımla buraya geldim.

Ben Türk dili açısından sorun yaşamadım.
Zaten biz Azeri Türk'üz.
Buraya geldikten sonra bir müddet buradaki arkadaşımın yanında kaldım.
Sonra yurtkura başvuru yaptık. Yurtkurda ismim çıkınca yurda yerleştim.
Viza açısından sıkıntım olmadı.
İran ile Türkiye arasında viza yok çünkü.

Ders konusunda her hangi bir sıkıntı yaşamadım.
Türkiye'de olmaktan, Türkiye'de okumaktan, üniversitemden ve buradaki hocalarımdan çok memnunum."


Albert Kimariyo, (Tanzanya)
Ankara Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği 
1. Sınıf Öğrencisi

Yayından:
"Ben 2011 ekim aynda buraya geldim.
İlk geldiğimde Türkçe bilmediğim ve konuşmaları anlamadığım için çok zorlandım.
Lise diploma puanıma göre Türkiye Hükümetinden burs aldım.

Buraya gelip yurda yerleştim. Burada Afrikalı arkadaşlar var . Onlar yerleşmemde yardımcı oldu.
Ben burs almak için elçilikten geçtim. Burs kazandıktan sonra bana vize verildi.
Vize konusunda bir sıkıntı yaşamadım.

Burada Türk arkadaşlarım var. Sürekli görüşüyoruz. Birbirimize gidip geliyoruz. Konserlere gidiyoruz.
Sınıftaki arkadaşlarım çok iyi. Bana yardımcı oluyorlar."

Albert Kimariyo, Farzad Nofouzi












Uzman Hayati Ecevit
Ankara Üniversitesi,
Uluslararası Öğrenci Koordinatörlüğü Birim Sorumlusu

Yayından:
"Sağlık sigortası ile ilgili son 2 yılda çok şey değişti.
Son 1 yıldır kanunla tüm yabancı uyruklu öğrencilerimiz, aynı Türk öğrenciler gibi SGK'nın şemsiyesi altına girdiler.
Aylık yaklaşık 39-40 lira ödeyerek tüm sağlık giderlerini hastanelerimizden karşılayabiliyorlar.
Burslu öğrencilerin hiç bir ücret ödemesine gerek yok.
Son 1-2 yılda ülkemize gelen öğrenciler sağlık açısından çok şanslılar.

Artık kayıt sırasında aylık sen sağlık sigortasına şu kadar ücret yatırmak zorundasın diye söylenecek.
Kaydını zaten yapacaklar. Sisteme öğrenciler kayıt olacaklar.
öğrencilere sadece aylık ücreti ödemek kalacak.
Bu ücret ödenmediği zaman artık sağlık güvencesinden çıkmış sayılıyorlar.
Mezuniyette de borçlanmış oluyorlar.
O yüzden mümkün olduğunca bu ücreti düzenli olarak ödemeye gayret gösterilsin ki hem sağlık açısından hem mezuniyette diplomalarını alabilmeleri açısından sıkıntı yaşamasınlar."


Dinle 1. Bölüm: Süre:19'47"
Dinle 2. Bölüm: Süre:24'16"
Yayının Tamamını dinle: Süre: 50'25" 

8 Mart 2013 Cuma

Gençlik ve Gelecek - 11 Mart 2013

Ankara Üniversitesi Uluslararası Öğrenci Ofisinin hizmetleri 
Yurtdışından öğrenci kabul şartları nedir?
Öğrenci vizesi gerekir mi?
Yabancı uyruklu öğrenciler için oturma izni nasıl alınır?
Öğrenciler değişim programından yararlanabilirler mi?
Öğrenciler için konaklama imkanları var mıdır?
Sağlık sigortası var mıdır?
Eğitim öğretim dili nedir?
Eğitim ücreti nedir?


Prof. Dr. Hayriye Erbaş

Program danışmanı
Ankara Üniversitesi
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi
Sosyoloji Bölümü Başkanı


Uzman Hayati Ecevit

Ankara Üniversitesi,
Uluslararası Öğrenci Koordinatörlüğü Birim Sorumlusu

Yayından:
"Ankara Üniversitesi Uluslararası Ofisi 24 Haziran 2009'da kuruldu.
Bu ofis üniversitemize gelmek isteyen, üniversitemizde öğrenim gören uluslararası öğrencilere hizmet vermek amacıyla kuruldu.
Üniversitemizde şu anda yaklaşık 2300 yabancı uyruklu öğrencimiz var.
Üniversitemizde okumak isteyen öğrencilerimiz bize ulaşıp üniversitemizde okumanın yollarını sorarlar, bizde bu konuda onlara yardımcı oluruz.
Bizim ilk hizmetimiz böyle başlıyor.

Bugün dünyada 3 milyona yakın öğrenci kendi ülkesi dışında öğrenim görüyor.
Bu rakamın 2025 yılında 5 milyonu bulması bekleniyor.

Ankara Üniversitesi öğrencilere direk burs veriyor diyemeyiz.
Bizim değişim programlarımız var. İkili anlaşmalarımız var. Bu ikili anlaşma ile gelen öğrencilerden herhangi bir ücret talep edilmiyor.
Ortada öğrenciye ödenen bir para yok ama bu öğrencilere yurt ve yemek sağlanıyor. Bu imkanlarda burs kategorisine giriyor."

DİNLE:

1. Bölüm: 16'47"
2. Bölüm: 14'05"
3. Bölüm: 12'40"
Programın tamamı: 50'54"

1 Mart 2013 Cuma

Gençlik ve Gelecek - 4 Mart 2013

Almanya'da meslek eğitimi almak
Meslek öğrenimi ve göç kökenli Türk gençliği için önemi
Almanya’da gençlerin eğitimde karşılaştığı temel sorunlar
Okul seçerken göz önüne alınan faktörler
Eğitimde karşılaşılan genel sorunlar
Gençler nasıl bir gelecek hedefliyor?
İçinde bulundukları dünyayı nasıl görüyor?
Nasıl bir dünyada yaşamak istiyor?
Şeyma Bora-Mahmut Sarp


Şeyma Bora

Köln Yüksek Ticaret Lisesi öğrencisi

Yayından:

"Ben ticaret lisesi 11. sınıf öğrencisiyim. Arkadaşlarımın tavsiyesi ile bu okula geldim.
Mezun olduğumda ticaret banka ve muhasebe ile ilgili bölümlerde üniversite okuma, bu alanlarda çalışma imkanım var.
O yüzden bu yolu seçtim.
Ailem okumamı çok istiyordu. Hangi bölümü seçersen seç saygı duyarız diyorlardı.
Ailemin bir engel koşması ya da şunu şunu yap diye bir baskısı olmadı.
Ticaret lisesi okumak benim kararımdı.

Ben Türkiye'de doğdum Kütahya'da büyüdüm. 10 yaşıma kadar Kütahya'daydım.

Şuan 18 yaşındayım. 8 senedir de buradayım.
2 kültürü de tanıdım, 2 hayat şeklini de gördüm.
Bunları karşılaştırınca farklılıklar ortaya çıkıyor.
Bazı şeyler burada iyi bazı şeyler orada iyi.
2 tarafta da yaşadım ama tabi ki doğduğum büyüdüğüm yer benim için daha bir sıcak.
Kütahya veya Türkiye'nin her bir yeri beni daha iyi hissettiren yerler.
Asıl temel eğitimi burada gördüğüm için buraya da yakınım. Burası da benim 2. evim.
İleride yaşantımı burada da Türkiye'de de sürdürebilirim.
Burası da Türkiye'de geleceğim için çok iyi, çok parlak olabilir."


Mahmut Sarp

Köln Yüksek Ticaret Lisesi öğrencisi

Yayından:

"Benim ticaret okumamda ki en büyük etken babam oldu.
Ticaretin içinde büyümüş bir kişiyim.
Almanya'da ki gençlerin en büyük sorunu hedefleri olmaması.
Bir insanın hedefi oldu mu ister istemez o hedefe doğru yönelir ve oradaki en yüksek başarıyı elde etmeye çalışır.
Hayatımın henüz başındayım. Başarılı bir üniversite eğitimi alıp büyük yerlere gelmeyi hedefliyorum.

Arkadaşlarım hayatta her zaman 2. bir hedefinin olmasını tavsiye ederim.

İstedikleri hedefe ulaşamadıklarında bu hedefe yönlenmeliler.
Her zaman her istenilen gerçekleşecek diye bir şey yok.
Önümüze zorluklar, engeller çıkabiliyor.
Bu yüzden her zaman 2. bir plan olmalı."

Prof. Dr. Hayriye Erbaş 
Program danışmanı
Ankara Üniversitesi
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi