15 Şubat 2013 Cuma

Gençlik ve Gelecek - 18 Şubat 2012

Yüksek öğrenim gençliği ve sorunları

Prof. Dr. Hayriye Erbaş
 

Program danışmanı
Ankara Üniversitesi
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
Sosyoloji Bölümü Başkanı

Yayından:

"Türkiye genç bir nüfusa sahip.
Şu anda mevcut olan üniversitelerdeki öğrencilerin sorunları tespiti, üniversite sorunları tespiti, bize sayısı giderek artan yeni üniversiteler için yol gösterici olabilir.
Eski üniversitelerin sorunlarını tespit ettiğimizde yeni açılan üniversitelerdeki gelecek sorunları da görmüş olacağız.
Üniversitedeki gençlerin kendi sorunlarını, kendi gözlemleriyle, kendilerinden dinleyeceğiz.
Bir yandan da bunları görmemiz üniversite gençliğinin kendisini nasıl tanımladığı, beklentilerini görmemizi sağlayacak.
Şuanda 180 civarında yeni üniversite açılıyor.
Bu üniversitelere yeni öğrenciler alınacak.
Mevcut sorunları tespit etmeden daha fazla üniversite açmanın bizi nasıl sorunlarla karşı karşıya getireceğini, artısını eksisini görmemiz açısından bize bir düşünce verecek.
"



Duygu Keskin

Ankara Üniversitesi
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
Antropoloji Bölümü öğrencisi

Yayından:

"Üniversiteli olmak dışında üniversitenin o ruhuna dahil olabileceğim bir üniversite hayalinde geldim ben.
Kendimi geliştireceğim ve kendimi bulabileceğim bir üniversite hayali içerisindeydim.
Ben akademik anlamda da pratik anlamda da sosyal anlamda da üniversiteden çok daha şey bekleyerek geldim.
Ama tabi kafanızdaki ile gerçeğin bazen örtüşmediği olabiliyor.
Öğrencilerin sosyal faaliyet yapabileceği bir ortam yok.
Okulda sadece bir tek odada bütün öğrencilerin faaliyet göstermesi gibi sıkıntılar var.
Onun dışında 2 ders arasında beklerken bile nerede oturacağımızı bilemiyoruz.

Üniversite öğrencilerinin barınma problemleri oluyor.
Ben yurtta da kaldım bir dönem. 4 kişilik 6-10 kişilik hep çok sıkışık odalar.
Çalışma salonları, yemek problemi çok ciddi sıkıntılar yaratıyor.

Öğrenciler genellikle devletten aldığı kredilerle geçinmeye çalışıyorlar ve çok büyük sıkıntı yaşıyorlar.
Devletin kredili sisteminde yatan para aylık 300 liranın altında.
Bazı arkadaşlar geçinebilmek için part time işlerde çalışıyorlar.
İnsan yaşamı sınırının altında bir kredi sistemi var.
Kitapları almak para ile. Kendi yaşamını devam ettirebilmesi yemesi içmesi karşılanabilir bir şey değil.
Çok sıkıntı yaratıyor bunlar bizim için."


DİNLE: Duygu Keskin, Hayriye Erbaş 1. Bölüm / süre: 17'30"
DİNLE: Duygu Keskin, Hayriye Erbaş 2. Bölüm / süre: 26'40"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder